Korozyon Maliyetlerini Kompozit Ürünlerle Azaltın!

Kompozit rögar (manhol) kapakların kullanılması, korozyon maliyetlerini azaltmada ciddi bir tasarruf sağlıyor.

Korozyonun Maliyeti 42 Milyar Dolar!

Bugünlerde birçok endüstriyel tesisin, belediyenin karşılaştığı en önemli sorunlardan biri de yaşlanan altyapılar. Köprüler, otoyollar, demiryolları, su hatları ve kanalizasyon sistemleri hızlı bir şekilde bozuluyor. Altyapının bozulmasına ilişkin başlıca faktörlerden biri korozyon!

Korozyon Mühendisleri Ulusal Birliği (NACE) tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, altyapı korozyonunun direkt maliyeti 2002’de yalnızca ABD’de 22 milyar doları aştı. Enflasyona göre düzeltildiğinde, 2013’deki doğrudan korozyon maliyetinin yıllık bazda ortalama 42 milyar dolar!

Korozyon çok yaygın bir sorun. Optimum korozyon yönetimi uygulamalarıyla, yıllık korozyona bağlı maliyetleri yüzde 25-30 oranında azaltmak mümkün.

Korozyon Nedir?

Korozyon, havadaki kimyasal reaksiyon ve fiziksel çevre nedeniyle, metallerin ve diğer malzemelerin giderek tahrip olmasıdır. Korozyon; oksijen gibi bir oksidanla reaksiyona giren metallerin elektrokimyasal oksidasyonu anlamına gelir. Paslanma ve buna bağlı demir oksitlerin oluşumu, elektrokimyasal korozyonun iyi bilinen bir örneğidir. Bu tip zararlar genellikle maruz kalan metal yüzeyleri oksitler veya tuzlara dönüştürür. Korozyon, çukur veya çatlak oluşturup lokal olarak zarar verebilir ya da çeliğin veya dökme demir ürünün tüm yüzeyine yayılabilir. Korozyondan kaynaklanan tahribat, etkilenen ürünü değiştirme veya yeniden inşa etme ihtiyacına kısaca ciddi bir maliyete yol açar.

Korozyon Altyapılar İçin Ciddi Bir Tehdit

Çoğu metal sadece havadaki neme maruz kaldıkça korozyona neden olurken, korozyon prosesi, belirli sıvılara maruz kalma ile çok daha fazla etkilenebilir. Pasa neden olan sıvılar, sıvı içinde bir oksijen iyonu kaynağına sahip olmalıdır. Bir oksijen iyonu kaynağı içeren en yaygın sıvı H20 veya sudur. Tuz suya ilave edildiğinde, çözünmüş tuz oksidasyonun oluşma hızını hızlandırır. Buna ek olarak, asit kimyasallar (örneğin, sülfürik veya hidroklorik asit) veya bazlar (örneğin, sodyum veya potasyum hidroksit) oksidasyon işlemini büyük ölçüde hızlandırabilir.

Yeraltı altyapısı özellikle korozyona maruz kalmaktadır, çünkü temel bileşenleri sıklıkla toprakla temas eder ve su veya daha fazla aşındırıcı sıvıyı iletir. Rögar (menhol) kapakları, çerçeveler ve ızgaralar gibi birçok ürün bu nedenle sıkça korozyona maruz kalır. Korozyona ve bozulmaya maruz kalan sistemlerin onarım/değiştirme maliyetleri ise çok çok yüksektir.

Mühendislerin Yeni Malzeme Arayışı…

Telekom, elektrik hizmetleri, enerji şirketleri ve diğer birçok sanayi; elektrik, enerji ve verileri dağıtmak için yer altı boruları ve kanal sistemleri geniş ağlarını kullanmaktadır. Genel olarak, rögar (menhol) kapakları, yeraltı boru hattına veya boru hattına erişmek için yaklaşık 400-500 metrede bir kurulur. İstatistiksel veri olarak yalnızca ABD’de en az 100 milyon menhol kapağı ve ızgaranın bulunduğu tahmin edilmektedir.

Son yıllara kadar bu yeraltı sistemlerinde milyonlarca rögar (menhol) kapağı, çerçeve ve diğer erişim kapakları oluşturmak için kullanılan temel malzemeler çelik, dökme demir ve betonlardı. Bu malzemelerin tümü korozyona maruz kalmaktadır.

Dökme demir, sıvılaşıncaya kadar ısıtılan demirdir. Sonrasında bir kalıba dökülür katılaşması sağlanır. Özellikle sünek dökme demir (magnezyum eklenmiş dökme demir) rögar (menhol) kapaklar ve çerçeveler 20. yüzyılın ortalarından beri kullanılmakta. Ancak korozyon ve diğer çevre koşulları nedeniyle çelik, beton ve dökme demir ürünlerin zarar görmesi ve ciddi bir ekonomik yük oluşturması, mühendisleri dayanıklı malzemelerin arayışına itti.

Korozyona Karşı Kompozit!

Özellikle korozyona daha yatkın alanlarda bulunan yeraltı altyapısı (örneğin, kıyı bölgeleri veya tuzun yaygın olarak dezenfekte ajanı olarak kullanıldığı daha soğuk bölgeler) veya su, atık su veya aşındırıcı sıvıları depolayan veya ileten altyapı uygulamalarında ‘dayanıklı’ malzeme ihtiyacı çok daha fazla. Petrokimya, ilaç ve hamur ve kağıt endüstrisinde de korozyon yaygın olarak görüldüğü için ‘yeni, dayanıklı’ ürün ihtiyacı ortaya çıkıyor.

Korozyonun yol açtığı sorunları minimuna indirmek hatta bazı durumlarda ortadan kaldırmak için son yıllarda kompozit ürünler tercih ediliyor. Kompozit (CTP, FRP, GRP, Fiberglas, Cam elyaf takviyeli polimer) ürünleri, korozyonun tahribatını ciddi oranda azaltıyor. Kompozit (CTP, FRP, GRP, Fiberglas, Cam elyaf takviyeli polimer) malzemeler, toprak ve su koşullarına karşı mükemmel bir direnç gösteriyor.

Galvanik korozyon, tuzlu ve kükürtlü bileşiklerin deniz suyu veya havadaki deniz spreyi, sis veya sis tarafından taşınan kıyı veya deniz ortamlarında yaygındır. Kompozit (CTP, FRP, GRP, Fiberglas, Cam elyaf takviyeli polimer) malzemeler aynı zamanda elektriksel olarak iletken olmadıkları için toprakta bulunan metallerle temas halindeyken oluşan galvanik korozyonu ortadan kaldırırlar. Ülkemizin mevcut altyapısının yaklaşık yüzde 50’sinin doğrudan kıyı şeridindeki topluluklarda bulunduğu gerçeği göz önüne alındığında, kompozit ürünler kullanmanın önemi ortadadır.

Kompozit (CTP, FRP, GRP, Fiberglas, Cam elyaf takviyeli polimer) ürünlerin korozyon direnci hem reçine içeriği hem de laminatta kullanılan spesifik reçinenin bir fonksiyonu. Bu nedenle, hemen hemen her kimyasal ve sıcaklık ortamına uzun süreli direnç sağlayabiliyor. Ancak burada önemli olan yüksek reçine içeriği olan doğru ürünü seçebilmek.

korozyona-cozum-kompozit-rogar-kapak

korozyona-cozum-kompozit-rogar-kapak